Ev alanlar satmakta zorlanacak mı?

Yazıyı paylaş:

Dünya Gazetesi köşe yazarı Şeref Oğuz, yatırım amaçlı ev alanları ve ev sahiplerini bekleyen süreçleri kaleme aldı. “Ev alanlar uzun süre satamayacak” başlıklı yazısına “Ev alanlar için korkulu süreç başladı. Zira kur yeniden tırmanışta, petrol yükseliyor, doğalgaz artıyor. Tüm bunların bileşkesi, ilave enflasyon, ilave fiyat artışı demek… Fiyatlar koşuyor da gelirler ardından yetişemiyor. Asgari ücrete yapılan zam dahi yılsonunu getirmekten hayli uzak…” sözleriyle başlayan Şeref Oğuz, dikkat çekici tespitlerde bulundu.

 

Konut fiyatları ne olacak?

“Konut fiyatları ne olacak?” sorusuna da değinen Dünya Gazetesi yazarı, “Enflasyon yükünü, konutun fiyatına ekleyip, kendini koruduğunu sananlar, ikilem içinde kalacak; 1- Ya koyduğu fiyatı indirmeyip uzun süre bekleyecek. 2-Ya da makul seviyeye çekip satma şansını yakalayacak.” dedi.

Şeref Oğuz, 27 Temmuz 2022 tarihli bu köşe yazısında, konut fiyatlarının gerçek değerine de ayrı bir yer ayırdı ve şunları yazdı:

Kentlere ve semtlere göre farklılık gösterse de konutun rayiç fiyatına dair bir yaklaşım önerilir. Konutların aylık kirası ile satış fiyatına kaç yılda ulaşılabileceği… 120 aylık kira (10 yıl) karşılığı olması, makul bir yatırımdır. Ülkemizde 240 ay (20 yıl) daha gerçekçi bir rakam olarak biliniyordu. Ta ki hiperenflasyonun bozduğu fiyatlandırma davranışlarına dek… Bugün 30 yıllık (360 ay) kira bedeline varan fiyatlar söz konusu… İlginçtir, ev sahipleri sadece konutuna aşırı fiyat biçmekle kalmıyor, kiracının da iflahını kesmesi, dolar-Euro cinsi depozitolar talep etmesi, elektrik suyu devretmeyip canı istediği zaman ödemeyip kestirterek kiracıyı bezdirmeleri de cabası…

Şeref Oğuz’un yazısındaki “Ev sahibi-kuracı savaşlarında barış sağlanabilecek mi?” bölümünde ise şu satırlar yer aldı:

Enflasyon külfetine omuz vermeden, her TÜİK açıklamasını, petrolün varilini veya dolar kurunu bahane edip kirayı artırma eğilimine giren ev sahipleri sayısı çok fazla… Savunmaları şu; ‘ben de kiram ile geçinmeye çalışıyorum, enflasyon benim de başımda…’

İyi de birden fazla evi olup rantiyelik yapanlara ne demeli? Bir tür banka hesabı haline getirdiği konutunun faizini (kirasını) her fırsatta yukarı taşıyor, Borsa’daki hisse senedi imiş gibi gelir kovalıyor, kiracısını zora sokuyor.

Kiracılar da ev sahibinin tahliye davalarıyla boğuşuyor. Zaten zamlı kirasına ev sahibi, ikinci zammı da talep ediyor, kontrata rağmen tahliye davası açıyor. Şu anda mahkemeler bu tür davalarla dolu. Bazı ev sahipleri ise kiracısının gelirini göz önüne alıp her iki taraf için uygun kirada anlaşıyorlar. Tahminim odur ki bugün fahiş olarak artırdıkları kiraların birkaç ay sonra ödenemeyeceği noktada bu defa ev sahipleri yeniden mahkemeye koşacak. Barış; ancak ve ancak enflasyonun düşmesinde gelebilecek.


BENZER YAZILAR