KPMG, inşaat ve altyapı sektöründeki trendlere ilişkin değişim ve gelişmeleri inceleyen “2017 Altyapı Sektöründe Gelişen Trendler” raporunu açıkladı. Raporda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde politik belirsizliğin devam edeceği ve bununla birlikte fonlama güçlüğünün oluşacağına ilişkin beklentilere yer verilirken; teknolojik değişimler, projelerden finansal getiriye ek olarak beklenen çevresel fayda, kamuda şeffaflık beklentilerinin alt yapı sektörünün geleceğini temelden etkileyeceği belirtildi.
Enerji, ulaşım ve teknoloji bütünleşiyor
Yeni trendleri değerlendiren KPMG İnşaat Sektör Lideri İsmail Önder Ünal, “Raporda özetlenen trendler dolaylı olarak, yatırım modellerinin de değişmesine neden olacak. 2016 raporunun temel öngörüsü “belirsizliğin normalleşmesi” olarak özetlenmişti. 2017 raporunda bu tespit teyit edilirken yeni kavramlar da ekleniyor. Enerji, ulaşım ve teknolojinin bütünleşmesi daha da belirginleşiyor ve hükümetlerce bu bütünleşmeyi destekleyecek yatırımlar daha ön plana çıkacak. Dünyayı çevreleyen politik belirsizliklerin ve hükümetlerin popülist politikalarının finansman ve fonlama üzerinde yaratacağı baskının, 2017 yılı ve sonrasının şekillenmesinde önemli etkileri olabilir” diye konuştu.
Sektörün yerli oyuncularına öncelik verilecek
Rapora göre, altyapı yatırımlarında gelişen demografik yapının ve insan davranışlarının dikkate alınması gerekiyor. Örneğin gelir seviyesi arttığında havayolu ulaşımına olan talep, eğitim seviyesi yükseldiğinde daha çevreci ulaşım ve enerji tercihlerine olan talep artıyor. Ayrıca bazı hükümetlerin, daha büyük altyapı. Pek çok ülkenin hükümet politikalarında altyapıyla desteklenen popülist gündemlere doğru bir sorunlarını çözmek için bu değişimlerden faydalanacaklarını öngörülüyor yönelme olması, başlıca üç ‘alt’ trendi de beraberinde getirecek gibi görünüyor. İlki, altyapı bütçelerinin artırılmasına ihtiyaç duyulacak olması. Raporda bu durumun çoğunlukla vergi mükelleflerinin vergileri ile finanse edilecek projelerin, bütçelerde açıklar oluşturmasının muhtemel olacağı değerlendiriliyor. İkinci alt trend olarak uluslararası tecrübeye sahip oyuncular yerine yerli oyunculara öncelik veren korumacı politikaların önce çıkması gösteriliyor. Son alt trend ise altyapı önceliklerinde hem daha popüler varlıklara ve “önce insan” projelerine, hem de altyapı geliştirmeyi hızlandıran yeni teknoloji ve modellere doğru yönelinmesi olarak ortaya çıkıyor.
İnşaat sektörüne yön verecek 10 trend!
İsmail Önder Ünal, 10 küresel trendi şu şekilde özetledi:
1. Enerji, ulaşım ve teknolojinin bütünleşmesi daha da belirginleşecek.
2. Popülist gündemler altyapı pazarlarını sekteye uğratabilir.
3. Müşteri davranışının anlaşılması, altyapı yatırımlarının anahtarı olacak.
4. Yatırımcılar sadece finansal getiriye değil, sosyal ve çevresel etkilere de önem vermeye başlayacak.
5. Teknoloji daha fazla altyapı verimliliği sağlayacak ve değer yitirme riskini artıracak.
6. Yeni yatırım yaklaşımlarında, mevcut altyapılardan daha fazla fayda elde etmeye odaklanılacak.
7. Hükümetler finansman paradigmasına çözüm bulmanın yollarını arayacak.
8. Finansman geliştirme imkanları, temellerine dönebilir.
9. Getiri arayışının, yatırım piyasalarındaki bütünleşmeyi tetiklemesi bekleniyor.
10. Altyapı küreselleşmesi devam edecek.