Mülkü sermayeleştirebilirsek ne olur?

Yazıyı paylaş:

Dünya Gazetesi yazarlarından Volkan Akı, “İş’ten Sohbetler” isimli köşesinde dikkat çekici bir yazıya yer verdi.

Volkan Akı, “Mülkü sermayeleştirebilirsek ekonomiye büyük katkı yapar” başlığını taşıyan 12 Eylül 2018 tarihli yazısında, Zingat.com Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Kayhan ile gerçekleştirdiği sohbeti aktardı.

İşte Volkan Akı’nın köşe yazısı…

 

Mülkü sermayeleştirebilirsek ekonomiye büyük katkı yapar

Biz işin hep inşaat tarafındayız… Evet pek çok sektörü etkilediği doğru ancak işin ekonomik değer artırma ve varlık tarafını aslında “emlak” işinin kendisi oluşturuyor. Yani bir emlak-mülk sistemi kurmak ve bunu sermayeleştirmek. Bugün “zengin” olarak tanımlanan ülkelerin ortak özellikleri bunu başarmış olmaları. Aslında bir ekonominin dayanabileceği en sağlam varlık, “emlak”… Bunları bir “emlak” sektörü girişimcisi Ahmet Kayhan ile konuştuk. Emlak bilgi şirketi Reidin ve online hizmet şirketi Zingat.com’un kurucusu… Şirketlerinin ortakları Doğuş Grubu ve Propertyfinder Group’un (PFG)… Ana konumuz biraz Zingat.com’dan bahsetmekti ama emlak sektörüyle yatıp kalkan Kayhan ile biraz da işin temeline inmiş olduk. Çünkü ekonomik değer yaratmanın en önemli kaynağı “emlak”… Evet bugün bu konuda atılmış adımlar var ama bunları biraz daha bakış açısı ve uygulama olarak geliştirmek gerekiyor. Sohbette bunları ele almaya çalıştık…

Türkiye’de TÜİK’e göre 34 milyon tane konut var. İmarlı, tapunun bildiği rakam 17 milyon. Bürüt Türkiye’de 58 milyon tane imarsız bina var. Şu imar barışında belki biraz konsolide ederler, en çok ona yarar diye düşünüyorum. Ama ülkeyi bitirecek diyenler de var? Peki bu konuda Zingat.com’un kurucusu Ahmet Kayhan ne düşünüyor? Kayhan bir tür “gayrimenkul hizmet” girişimcisi. Önce Reidin ardında Zingat’ı kurmuş. Emlak sektörü ile yatıyor, onunla kalkıyor… Biz gelelim yorumlara:

“Kesinlikle faydası olacak. Ülkeyi bitirecek konusuna da yüzde 100 katılmıyorum. Niye olduğunu söyleyeyim, benim imar barışına bakışım daha farklı ve daha derin. Dünyada, özellikle bir kitap tavsiye edeyim. Hernando De Soto: Sermayenin Sırrı. Gayrimenkulün DNA’sından anlamak için kesinlikle tavsiye ederim. Mülkün sermayeleştirilmesini, mülkün bir kanuna tabi olmasını sağladıktan sonra ekonominin temel taşları oturmaya başlıyor. Örneğin Rusya gibi hasbelkader iyi yapısı olan, madeni, petrolü olan ülkeler her şeye rağmen neden zengin ülke olamıyor diyor. 140 ülkeye yakın inceleme yapan ve bir rapor hazırlayan bir ekonomist kendisi aslında. Kitabın kaynağı da bu rapor. Tapu rejimi ve emlak sahipliği kanunları-kurallarının emlak potansiyelinin ekonomiye yansıtılmasında çok kritik olduğunu bunu başaran ülkelerin zenginlikte öne çıktığını söylüyor. Hatta bu raporda Türkiye’nin Dünya Bankası’ndan tapu rejimini düzeltmek için 250 milyon Euro’ya yakın fon kullandığından bahsediliyor. Türkiye’de muazzam bir yatırım ve geliştirmeler yaptı ama ona rağmen yapılması gereken şeyler var”.

 

Mülkün sermayeleştirilmesi

Evet yapılan çok şey var ama ona rağmen hala gidilecek çok yol var. Bahsettiği raporda güzel tespitler var. Ahmet Kayhan aktarıyor: “Bu raporda diyor ki, “En temel problem, tüm kaynaklar, helvayı yapacak tüm malzeme var ama mülkün sermayeleştirilmesinde problem var. Şöyle diyor, “Dedemin bir yerlerde arsası var, bir yerlerde gecekondu var. Buradan bir sermaye yaratıp bir dükkan mı açacağım, start-up mı kuracağım, app mi yazacağım? Bir şey için o kullanılacak iş anlamında sermayenin üzerinden bir akış yok diyor. Bizim gibi ülkeler de bunu ispatlıyor. Sadece gecekondularda sıkışan 5 ülkede, 9 trilyon dolara yakın bir para olduğunu söylüyor. 9 trilyon aslında baktığınızda dünyadaki start-up problemlerini çözer”.

 

Amerika, Almanya kullandı

Peki raporda bu potansiyel konusunda bahsi geçen ülkeler arasında Türkiye, Brezilya, Meksika, Hindistan var. Ahmet Kayhan şunları aktarıyor: Türkiye’de imar zaten yüzde 50’ye yakın öyle tahmin ediliyor da gerçek rakamı kimse bilmiyor kaç olduğunu. Bakanın açıklamasına göre 26 milyon üstü bağımsız konut var, bundan yaklaşık 13 milyonu iskansız ve imarsız olduğu tahmin ediliyor. Daha bilinçli yapılması lazım ve kesinlikle ne kadar havuç varsa arkasına da çok ciddi bir kılıç konması lazım. İmar affından yararlanmayanlar yıkılmalı ya da el koyulacak. Kesin gitmesi, yıkılması lazım. Yoksa kanser devam ediyor. Amerika bu sorunu 1880’lerde, Almanya 2. Dünya Savaşı’ndan hemen sonra ve Japonya da 1960’larda çözmüş. Mülkün sermayeleştirilmesini mülkün bir kanuna tabi olmasını sağladıktan sonra ekonominin temel taşları oturmaya başlıyor”.

 

Doğuş yüzde 51 ortak

Gelelim biraz Ahmet Kayhan’ın girişimleri bir emlak bilgi şirket Reiden ve üzerinde konuştuğumuz Zingat.com… Kayhan şu bilgileri veriyor:

“REIDIN’e yüzde 51 Doğuş Grubu ortak. Ben yönetim kurulu üyesiyim. İcra Kurulu Başkanıyım. Aktif olarak da Zingat’a fokus oldum… Bizim iş modeli biraz daha farklı. Biz profesyonellerle çalışıyoruz, çünkü Türkiye’de kayıtlı kayıtsız 300 bine yakın emlakçı var. 50 bin tanesinin vergi levhası var. Şu an 10 bin emlak ofisi var Zingat’ı kullanan. 8 milyon da trafik var. Ziyaretçimiz. Ağustos ayı itibari ile ayda ortalama 1.7 milyon kişi siteyi ziyaret ediyor, ilanlara bakıyor. İş modelinin temelinde şu var, bu kadar büyük bir pazar yeri var, know how var bizim tarafta. Bilgi olarak da insan ev almak isterken gayrimenkulde baktığınızda 10 ilana bakıyorsun 8’i yanlış. Portalları biliyorsunuz. Oradaki büyük acıyı görüp kendimde de olan, ailemde, arkadaşlarımda olan acıyı, biz o problemleri gördüğümüz için “Reidin” datasıyla, oradan “Zingat”ı kurduk…”

 

Zingat ihtiyaçlardan doğdu

Zingat’ın ihtiyaçlardan doğduğunu söyleyen Ahmet Kayhan şunları anlatıyor: “Nerden ev alayım diye soranı geliyor, 50 kişiye falan ev aldırmışımdır. ‘Abi şu evin fiyatı ne kadar?’, ‘Buradan ev alınır mı?’, ‘Fikirtepe ne olur?’, ‘Burada arz ne oluyor?’, ‘1. el mi alsam 2. el mi alsam?’, ‘Nakitle mi alayım mortgage ile mi alıyım?’. Bu sorulara cevap verme amaçlı olarak ilk Zingat’ı kurduk. Zingat’ta ilk dediğimiz böyle ilan olsun mu olmasın mı değil, rapor verelim insanlara, bireysel rapor verelim. Baktım insanlar rapor almıyorlar. İnsanlar bir milyon lira harcıyor şu Levent’teki daireye. Yüz lira para vermiyor bir rapora. İnsanlar şurada yan tarafta 1 milyar dolar istiyor ama 10 bin dolarlık vergi değerleme raporu almıyor”.

 

Bizim üyemiz emlakçılar

Farklı bir iş modeli kuran Zingat.com’u şöyle anlatıyor Ahmet Kayhan: “İnternet üzerinden abone iş modeliyle doğdu, 2000 yılında yaptığımız oydu. Bizim birinci üyemiz emlakçılar. Emlak ofisi bize abone oluyor. Bizde bireysel ilan verilemiyor. Siz kendi evinizi satmak için ilan verdiğinde o bölgedeki profesyonel skorladığımız -belli bir lisans olması gerek elllerinde- kişilere yönlendiriliyor. 3 kişi öneriyoruz biz bu skorladığımız kişilerden… Sen seçiyorsun orada seçtiğin adamı sana fotoğrafçı gönderiyoruz. Senden komisyon almıyoruz. Ve sen işteyken, dolaşırken evi gösteriyor, tüm konuları o karşılıyor ve fiyat pazarlığını o yapıyor. Ve diyorsun ki ben şu fiyata alıp satmak istemiyorum. Bir bakıyor ev satılmaz halde. Bu fiyata şu satılırdı. Değerleme raporunu da veriyor REIDIN ve Zingat datasıyla rapor veriyor. Bugün, 10’un üzerinde bizimle çalışan emlakçı var. Türkiye çapında 27 şehirdeyiz.

 

Çağrı merkeziyle destekliyoruz

Ahmet Kayhan Zingat.com’un nasıl çalıştığını şöyle özetliyor. “Bu emlak hizmet sektöründe, hizmeti üstlenerek kaliteyi yükseltmeye çalışıyoruz. Emlakçı 200 tane telefon gelsin bana diyor ancak gelen telefonların yüzde 65’ini açamıyor. Biz akıllı hat diye bir şey yaptık. Sonra arıyoruz size döndüler mi? Bana Ev Bul diye bir servis var içerde yine… Günde ortalama şu anda 2 bin tane arama yapıyoruz. Nasıl memnun kaldınız mı? Size döndüler mi zamanında? 24 saatte ile 48 saatte kesin aranıyor. Bu arama sürecini 5 dakikaya indirmeye başlıyoruz ana hedef o. Zingat sadakat puanı var. Emlakçının hizmet kalitesi düştüğü anda, ilanları da bizim listede arkaya düşüyor. O adamın ilanlarını göstermiyor. Kendi içinde devinen bir şey. Ortalama 3 bine yakın fotoğraf çekiyoruz. Kendi fotoğrafçılarımız var. Böylece önemli hizmeti, kaliteli yapmış oluyoruz”.

 

Propertyfinder yatırım yaptı

Ahmet Kayhan yakın zamanda aldıkları yatırımla ilgili şu bilgileri veriyor:

“Zingat.com, 2015 yılında REIDIN ve Doğuş Grubu işbirliğiyle kurulan, gayrimenkul ve emlak alanında hizmet ve bilgi sağlayan, bir bilgi ve pazarlama şirketi. Zingat.com oluşturduğu platformda gayrimenkul profesyonelleriyle bireyleri buluşturmayı hedefliyor. Son dönemde Zingat.com özelinde yaşanan önemli gelişmelerden biri, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki yedi ülkede lider emlak platformlarına sahip Dubai merkezli Propertyfinder Group’un (PFG), Zingat.com’a yatırım yapması. Zingat.com’un yüzde 16,95’lik hissesini satın alan PFG’nin kurucusu ve CEO’su Michael Lahyani, Zingat.com’un yönetim kurulunda yer alıyor. Şirket, Propertyfinder ile Türkiye’nin seçkin gayrimenkul projelerini Körfez yatırımcılarına sunmak ve Türkiye’deki konutları uluslararası pazara açarak yabancı yatırımcıların Türkiye’de konut sahibi olmasında öncü bir rol üstlenmek istiyor”.


BENZER YAZILAR