Salgın sonrası hangi gayrimenkuller değerlenecek?

Yazıyı paylaş:

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Gayrimenkul Değerleme Özel Projeler Departmanı Yöneticisi Berk Ünsal, yeni tip Corona virüs (COVID-19) salgını sonrasında önemli sektörlerde bazı değişimler yaşanabileceğini ve yatırımcılar için yeni fırsatlar oluşabileceğini bildirdi.

TSKB açıklamasına göre, COVID-19 salgını farklı çalışma kollarında birçok sektörü doğrudan etkilemeye devam ediyor. Konaklama, perakende, turizm, konut gibi sektörler, global bir belirsizlikle karşı karşıya olsa da arz ve talebi oluşturan koşullardaki değişim, yaşananların sektörlere etkilerinin farklılaşmasını beraberinde getiriyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen TSKB Gayrimenkul Değerleme Özel Projeler Departmanı Yöneticisi Berk Ünsal, salgının etkilerinin zayıflamasının ardından hızla yükselişe geçmesi beklenen sektörleri ele aldı.

Endüstriyel yapıların, kiralık depoların, tarım, hayvancılık ve sağlık gibi sektörlerin ihtiyaç nedeniyle hızlı bir toparlanma eğilimi göstererek yatırımcılar için fırsat sunacak alanların başında geldiğini aktaran Ünsal, “Çalışmaya göre, endüstriyel yapılar ve kiralık depoların, salgın sürecinden en az etkilenecek sektörler arasında yer alacağı öngörülüyor. Bu süreçte, diğer fonksiyonlara nazaran devam eden inşaatlar ve yapılması beklenen yatırımlar varlığını sürdürmeye devam ediyor. Perakende sektöründekine benzer şekilde e-ticaretteki talep artışı, bu sektördeki işe alımları da artırıyor.” ifadelerini kullandı.

Ünsal, gelecek dönem kısa vadede, kısa dönemli kiralamaların yaygınlaşmasının beklendiğini belirterek, “Uluslararası ticaretin azalması ile birlikte bazı ürünlerin ülke içinde üretilmeye başlanmasının talebi artıracağı öngörülmektedir. Soğuk hava depolarına yatırımlarda da artış beklenmektedir. Bununla birlikte, marketlerin ve ilgili diğer firmaların soğuk hava depolarına yaptığı yatırımlar kendi maliyetlerini artıracaktır. Mevcut durumda sektörde yatırımların geri dönüş süreleri benzer seviyededir. Kiralarda kısmi artışlar görülmekle birlikte henüz yüksek doluluklar gözlenmemektedir.” açıklamasında bulundu.”

 

Tarımcılık faaliyetleri ve arazi değerleri yükselişte

Tarım ve hayvancılığın ne kadar önemli olduğunun bu dönemde daha net bir şekilde hissedildiğini savunan Ünsal, ithalat-ihracatın azalmasının ve temel ihtiyaç olan gıda maddelerine erişimin öneminin artmasının, tarımcılık faaliyetlerini ve dolayısıyla arazi değerlerini de olumlu yönde etkilediğini bildirdi.

Tarımın yanı sıra besi çiftlikleri, silo, balık yetiştiriciliği gibi alanların da gelecek süreçte önem kazanacağını aktaran Ünsal, “Mevcut durumda pazar verisi kısıtlı olmakla birlikte, tarım ve hayvancılık sektörü ile ilgili ilk tepkiler alım kararlarının ertelenmesi ya da salgın öncesi dönem fiyatlarının korunması yönündedir. Hayvancılığa ise tarımdan farklı olarak tedarik/dağıtım zorluğunun daha yüksek olması nedeniyle bir miktar daha temkinli yaklaşılması beklenmektedir. Bağ, bahçe tipi gayrimenkullerde de ekim zamanları yaklaştıkça fiyatlarda değişikliğin hissedileceği düşünülmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Sağlık sektöründe kira seviyelerini korunuyor

Salgın etkisiyle ilk etapta yaşlı ya da sağlık hizmetlerinden yararlanmaları gereken kişilerin birlikte yaşadıkları konseptlerin doluluk oranlarında azalmalar görüldüğünü ifade eden Ünsal, hijyene verilen önemin artırılması doğrultusunda maliyetlerin artış göstermesinin de sağlık konseptli gayrimenkullerin kârlılığını olumsuz etkilediğini ve poliklinik, hastane yatırımlarının ise salgın öncesi kira seviyelerini koruduğunu dile getirdi.

Ofis kiralarında 2021 yılı itibarıyla düşüş bekleniyor

Ofislerin ise gelir kaybından en çok etkilenecek gayrimenkul sınıflarından biri olarak değerlendirildiğini belirten Ünsal, kira ödemelerindeki aksamaların ise mal sahiplerini çözüm yolları araştırmaya ittiğini aktardı. Ünsal, şunları kaydetti:

“Dolulukları korumak için sona eren sözleşmelerde belirli bir dönem kirasız dönem olarak öngörülerek yeni kontratlar önerilmesi ya da kira indirimleri tercih edilmektedir. Kiracı tarafından ise sözleşmelerin daha kısa vadeli yapılmak isteneceği düşünülmektedir. Ofis kiralarının 2020’de belirli bir seviyeyi korumaya çalışması, 2021 yılı itibarıyla ise düşüş göstermesi beklenmektedir. Uzaktan çalışma modellerinin artış göstermesiyle ofis alanlarında daha küçük alanların tercih edileceği öngörülmektedir. Ayrıca, ofis alanlarına yaklaşımlarda da değişkenlikler olması ve kişi başına düşen alanların artırılması beklenmektedir.”

Sosyal hareketliliğin yüksek olduğu sinema, tiyatro, spor salonları, eğlence parkı gibi alanlar mevcut durumda faal olmayıp kısa vadede belirsizliğin en yüksek olduğu alanlar olduğuna değinen Ünsal, bu nedenle, yeni dönemde spor salonu alışkanlığının, evde sporun ya da spor uygulamalarının gelişmesiyle geri planda kalabileceği öngörüsünde bulundu.”

 

Perakendede e-ticaret pazarları artacak

Berk Ünsal, kredi ödemeleri en fazla geciken sektörlerin başında konaklama ile birlikte perakende sektörünün geldiğini belirterek, salgın süresince e-ticaretin de bir anda hızlı bir şekilde büyüme gösterdiğini ve salgın sürecinin sona ermesi sonrasında büyük mağazaların alanlarını küçültmeleri ve e-ticaretteki pazarlarını artırmalarının beklendiğini dile getirdi.

AVM’lerin temmuz ayı itibarıyla yeniden yeterli düzeyde gelir üretmeye başlamasının da beklendiğini aktaran Ünsal, “Bununla birlikte e-ticarete hızlı adaptasyonun alışveriş merkezlerinin tercih edilirliğini azaltacağı öngörülmektedir. Mağazaların müşterilerine birçok farklı kanaldan ulaşabilecekleri değerlendirildiğinde, geleneksel alışverişlerin yanı sıra e-ticaret ile yapılan alışverişlere yönelik teslim alma bölümlerinin de oluşturulması beklenmektedir. AVM’ler içerisindeki iş yerlerinden ise ilk etapta restoranlar, spor salonları ve sinemaların daha olumsuz etkilenmesi ve büyük alanlı mağazaların kiralamasının azalma göstermesi beklentisi hakimdir.” ifadelerini kullandı.

Ünsal, ayrıca konaklama sektöründe gelirlerdeki azalmanın yanı sıra sektörün risk algısının artış gösterdiğini de belirterek, sektörde yeni satışların 2020 yılı içinde beklenmemekle birlikte 2021 yılı içerisinde fırsat olarak değerlendirilebilecek şekilde konaklama sektörüne yatırımların başlayabileceğinin düşünüldüğünü kaydetti.

 

 


BENZER YAZILAR